Bekir Sıtkı Erdoğan - ...:: TÜRK DİLİ ::... Dil Bilgisi, Kompozisyon Konuları ve Sunuları, Kaynaklar

İçeriğe git

Bekir Sıtkı Erdoğan

ŞİİRLER

BİRİNCİ GECE
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş.
Aman karanlığı görmesin gözüm!
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş.

Sıla burcu burcu ille ocağım
Çoluk çocuk hasretinde kucağım...
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur başucuma, sor yavaş yavaş.

Güç belâ bir bilet aldım gişeden;
Yolculuk başladı Haydarpaşa’dan!
Hancı n’olur, elindeki şişeden,
Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş!

Ben o gece, hem ağladım, hem içtim
İki gün, diyardan diyara uçtum...
Kayseri yolundan, Niğde’yi geçtim.
Uzaktan göründü, Bor yavaş yavaş.

Garibim, her taraf bana yabancı,
Dertliyim, çekinme, doldur be hancı!
İlk önce kımıldar hafif bir sancı,
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş.

Bende bir resmi var, yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük!
Garip, bir de sarhoş oldu mu artık
Bütün sırlarını der yavaş yavaş.

İşte hancı! Ben her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim.
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim,
Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş.


KIŞLADA BAHAR
Kara gözlüm efkârlanma gül gayri
İbibikler öter ötmez ordayım.
Mektubunda diyorsun ki “gel gayri”
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım.

Ah çekerim resmine her bakışta
Bir mahzunluk var o boyun büküşte
Emin ol ki her sigara yakışta
Sanki duman tüter tütmez ordayım.

Mor dağlara karargâhlar kurulur
Eteğinde bölük bölük durulur.
On dakika istirahat verilir
Tüfekleri çatar çatmaz ordayım.

Dağlar taşlar bu hasretlik derdinde
Sabır sebat etmez gönül yurdunda
Akşam olur tepelerin ardında
Daha güneş batar batmaz ordayım.

Aramıza dağlar girdi koskoca
Meraklanma gönlüm dağlardan yüce
Bir gün değil, beş gün değil her gece
Yatağıma yatar yatmaz ordayım.

Bahar geldi koyun kuzu koklaştı
İki âşık dört senedir bekleşti
Kara gözlüm düğün dernek yaklaştı
Vatan borcu biter bitmez ordayım.


YOSMA
Bir yâr sevdim, etekleri yeldirme,
Yeldirir sallanı sallanı kâfir...
Sakın dedim, kimselere bildirme!
Bildirir sallanı sallanı kâfir...

Ağına düşmüşüm artık çarnaçar,
Ben ondan kaçamam, o benden kaçar.
Ağlasam, çapkınca karşıma geçer,
Güldürür, sallanı sallanı kâfir...

Hesabı, kitabı şaşırdım çoktan...
Bu bir işve değil, beladır haktan!
Aklıma düştü mü gece yataktan
Kaldırır, sallanı sallanı kâfir...

O çeşmeye gelir, sabrım son hadde.
Cilve kitabına girmez bu madde!
Bir küçük testiyi yarım saatte
Doldurur, sallanı sallanı kâfir...

Sıtkı'm olan olmuş bize alemde,
Aşığa kurtuluş yoktur bu demde.
Görmesem ölürüm, fakat görsem de,
Öldürür, sallanı sallanı kâfir!..

2013-2024 © Türk Dili - Doç. Dr. Ahmet KAYASANDIK
Facebook'ta paylaş
İçeriğe dön