Yazım Kuralları - ...:: TÜRK DİLİ ::... Dil Bilgisi, Kompozisyon Konuları ve Sunuları, Kaynaklar

İçeriğe git

Yazım Kuralları

DİL BİLGİSİ
YAZIM KURALLARI
A. SESLERLE İLGİLİ KURALLAR
B. EKLERLE İLGİLİ KURALLAR
C. KELİMELERLE İLGİLİ KURALLAR
  1. Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler
  2. Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler
  3. Sayıların Yazılışı
Ç. BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLER
(Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Yazım Kılavuzu'nun 2005 yılı baskısı esas alıınmıştır.)

YAZIM KURALLARI
A. SESLERLE İLGİLİ KURALLAR
1. Bugünkü Türkiye Türkçesinde kökeni Türkçe olan kelimelerin sonunda tonlu b, c, d, g ünsüzleri bulunmaz: ağaç, ak, büyük, ip, ot, saç, yurt. Ancak anlam farkını belirtmek üzere ad, od, sac gibi birkaç kelimenin yazılışında buna uyulmaz:
ad (isim), at (binek hayvanı); od (ateş), ot (bitki); sac (yassı demir), saç (kıl).
Alıntı kelimelerin bazılarında yumuşama olmaz: ahlak>ahlakı, hukuk>hukuka, evrak<evrakı, sepet>sepete.
2. Düz, geniş ünlüyle (a, e) biten fiiller şimdiki zaman çekimi dışında daralmaz.
Bekle-yor > bekliyor, anlama-yor > anlamıyor, sakla-yor > saklıyor.
Anlayan (doğru) anlıyan (yanlış), gözleyecek (doğru) gözlüyecek (yanlış), başlıyan (yanlış) başlayan (doğru), besliyelim (yanlış) besleyelim (doğru).
3. Düzeltme (^) işareti aşağıdaki durumlarda kullanılır:
a) Nispet îsinin belirtme hâli eki ve iyelik ekiyle karışmasını önlemek için kullanılır. Böylece (Türk) askeri ve askerî (okul), (İslam) dini ve dinî (bilgiler), (fizik) ilmi ve ilmî (araştırmalar), (Atatürkün) resmi ve resmî (kuruluşlar) gibi anlamları farklı kelimelerin karıştırılması da önlenmiş olur.
b) Arapça ve Farsçadan dilimize giren birtakım kelime ve eklerle özel isimlerde bulunan ince g, k ünsüzlerinden sonra gelen a ve u ünlüleri üzerine konur: dergâh, yadigâr, ordugâh, karargâh, Nigâr; dükkân, imkân, hikâye, kâğıt, Hakkâri, sükût. Kişi ve yer isimlerinde ince l  ünsüzünden sonra gelen a ve u ünlüleri de düzeltme işaretiyle yazılır: Halûk, Lâle, Nalân; Balâ, Elâzığ, Lâdik.
c) Yazılışları birbirine çok benzeyen fakat anlamları ve okunuşları ayrı olan kelimeleri ayırmada kullanılır:

adem (yokluk)                              âdem (insan)
adet (sayı)                                    âdet (alışkanlık, gelenek)
alem (bayrak)                               âlem (dünya, evren)
ama (fakat)                                   âmâ (kör)
amin (kimya terimi)                     âmin (dua sözü)
aşık (ayak bileğindeki kemik)    âşık (seven, tutkun)
bekar (nota işareti)                      bekâr (evlenmemiş kimse)
dahi (bile)                                      dâhi ( deha sahibi, yaratıcı gücü olan)
dahil (karışma)                             dâhil (iç, içeri)
fani (ışık şiddeti)                           fâni (ölümlü)
hak (doğru, hak)                            hâk (toprak)
hakim (her şeyi bilen)                   hâkim (yargıç)
hal (pazar yeri, çözme)                hâl (durum)
hala (babanın kız kardeşi)           hâlâ (henüz)
kar (bir yağış şekli)                       kâr (kazanç)
mani (ruh hastalığı)                      mâni (şiir türü, engel)
nar (bir meyve)                              nâr (ateş)
şahıs (kişi)                                     şâhıs (sırık)
şura (şu yer)                                  şûra (danışma kurulu)
yad (yabancı)                                yâd (anma)
yar (uçurum)                                 yâr (sevgili)

B. EKLERLE İLGİLİ KURALLAR
1. Soru eki her zaman ayrı yazılır:
Öğreniyor musunuz? Ölür müsün, öldürür müsün?
Kalem mi?
İnsanlık öldü mü?
2. -ki aitlik eki ünlü uyumlarına uymaz ve daima bitişik yazılır:
Yarınki, akşamki, yoldaki, yazıdaki, Turgutunki.
Birkaç örnekte ünlü uyumlarına uyar: bugünkü, dünkü, öbürkü.
3. Ki bağlacı her zaman ayrı yazılır: demek ki, bilmem ki, sen ki.
Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki!
(Orhan Veli Kanık)
Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki!
(Orhan Veli Kanık)
Ki bağlacı, birkaç örnekte kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır: belki, çünkü, hâlbuki, mademki, oysaki, sanki.
4. Da, de bağlacı ayrı yazılır. Bu bağlaçla bulunma hâli eki birbirinden şöyle ayırt edilebilir:
Bağlaç olan da, denin -ta / -te şekli yoktur.
Bir isim, hâl eklerinden sadece birini alabilir. Kelimede hâl eklerinden biri varsa bunu takip eden da, de bağlaçtır ve ayrı yazılmalıdır: Bu soruyu da bildi. Size de selamı var.
Hâl eki çıkarılırsa belirgin bir şekilde, cümlede kopukluk olur.
Ya sözüyle kullanılan da, de bağlacı “ya da” şeklinde her zaman ayrı yazılır: Araba ya da otomobil, ne bulursan tut.

C. KELİMELERLE İLGİLİ KURALLAR
Dilimizde yeni bir kavramı karşılamak için yararlandığımız yollardan biri, kelime birleştirmesidir. Kelime birleştirmesi yoluyla kurulan sözlere birleşik kelime adı verilir. Bu terim için bileşik kelime denilmesi yanlıştır.
Yazımla ilgili tereddütlerin çoğu, kelimelerin ayrı mı, bitişik mi yazılacağı bahsinden kaynaklanmaktadır. Bazı istisnalar bir kenara bırakılırsa birleşik kelimenin ayrı mı bitişik mi yazılacağı aşağıdaki pratik kuralla tespit edilebilir:
Birleşme sırasında anlam kaymasına uğrayan birleşik kelimeler, bitişik yazılır: dedikodu, deveboynu (boru), dokuztaş (oyun), gökdelen, gözaltı, hanımeli, kaynanadili.
Birleşme sırasında ses olayı görülen birleşik kelimeler bitişik yazılır: cuma ertesi > cumartesi, kahve altı > kahvaltı, kayın ata > kaynata, sütlü aş > sütlaç, ne için > niçin, emir etmek > emretmek, sabır etmek > sabretmek, kayıp olmak > kaybolmak, (hiss > his) his etmek > hissetmek.
1. Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler
a) Kişi adları ve unvanlarından oluşmuş mahalle, meydan, köy vb. yer ve kuruluş adlarında unvan kelimesi sonda ise gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır:
Abidinpaşa, Bayrampaşa, Necatibey (Caddesi).
b) Her iki ögesi de asıl anlamını koruduğu hâlde yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olarak bitişik yazılan kelimeler de vardır:
Baş sözüyle oluşturulan sıfat tamlamaları: başkomutan, başyazar, başfiyat, başrol, başköşe, başparmak, başkent, başçavuş, başeser.
Başı kelimesiyle oluşturulan belirtisiz isim tamlamaları: aşçıbaşı, binbaşı, onbaşı, çarkçıbaşı, ustabaşı, yüzbaşı.
Oğlu, kızı sözleri: Caferoğlu, Topaloğlu, çapanoğlu, dayıoğlu, eloğlu, hinoğluhin, elkızı, teyzekızı.
Ağa, bey, efendi, hanım, nine vb. sözlerle kurulan birleşik kelimeler: ağababa, ağabey, beyefendi, efendibaba, hanımanne, hanımefendi, hacıağa.
Biraz, birkaç, birkaçı, birtakım, birçok, birçoğu, hiçbir, hiçbiri, herhangi
kelimeleri de gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır.
c) Ev kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
aşevi, bakımevi, basımevi, doğumevi, kitabevi, öğretmenevi, polisevi, yayınevi.
ç) Hane, name, zade kelimeleriyle oluşturulan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
Eczahane, hastahane, pastahane, postahane sözleri kullanımdaki yaygınlık sebebiyle eczane, hastane, pastane, postane şeklinde yazılmaktadır.
dershane, kahvehane, yemekhane; beyanname, Oğuzname; beyzade.
d) Arapça ve Farsça kurala göre oluşturulan tamlamalar ve kalıplaşmış biçimler bitişik yazılır:
darülfünun, şeyhülislam, maşallah; ehvenişer, gayrimenkul, hüsnüniyet, suikast.
f) Kanunda bitişik geçen veya bitişik olarak tescil ettirilen kuruluş adları bitişik yazılır:
İçişleri, Dışişleri, Genelkurmay, Yükseköğretim.
2. Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler
a) Renk sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamlaması yapısındaki renk adları ayrı yazılır:
bakır rengi, kül rengi, portakal rengi, ten rengi, gece mavisi, limon sarısı, boncuk mavisi, duman rengi, süt kırı.
b) Rengin tonunu belirten sıfatlar ayrı yazılır:
açık mavi, kirli sarı, koyu kırmızı, koyu yeşil.
c) Kişi adlarından oluşmuş mahalle, bulvar, cadde, sokak, ilçe, köy vb. yer ve kuruluş adlarında sondaki unvanlar hariç, kişi adları ayrı yazılır:
Yunus Emre Mahallesi, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Sütçü İmam Üniversitesi, Koca Mustafapaşa.
ç) Dış, iç, öte, sıra sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır:
çağ dışı,yasa dışı, din dışı; ceviz içi, hafta içi,  yurt içi; fizik ötesi, mor ötesi, sınır ötesi; aklı sıra, ardı sıra, yanı sıra.
d) Somut olarak yer belirten alt ve üst sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır:
deri altı, su altı, toprak altı; arka üstü, baş üstü, böbrek üstü bezi
e) Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift sözlerinin başa getirilmesiyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır:
alt yazı, üst küme, ana bilim dalı, ana fikir, ana vatan, ön lisans, ön söz, art niyet, arka teker, yan cümle, karşı oy, iç kulak, iç tüzük, dış gezi, dış hat, küçük harf, sağ açık, sol bek, peşin fikir, bir gözeli, iki eşeyli, tek eşli, çok hücreli, çift kanatlılar.
3. Sayıların Yazılışı
a) Sayılar metin içerisinde yazıyla yazılır: dört kardeş, üçüncü sınıf.
Saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilerine ilişkin sayılarda rakam kullanılır: 17.30da, 1.510 lira, 25 kilogram, % 25.
b) Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır: iki yüz, üç yüz elli üç, dört bin yedi yüz on sekiz.
c) Para ile ilgili işlem ve senet, çek vb. ticari belgelerde geçen sayılar bitişik yazılır: altıyüzellibinlira, üçmilyonbeşyüzbinlira.
ç) Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla belirtilir: ikişer, altışar.

Ç. BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLER
Büyük harfler, aşağıda sıralanan yerlerde kullanılır. Burada yazılmayan yerlerde büyük harfler kullanılmaz.
1. Cümle büyük harfle başlar:
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.
İki noktadan sonra gelen cümleler de büyük harfle başlar:
Menfaat sandalyeye benzer: Başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan yükseltir. (Cenap Şahabettin)
Ancak iki noktadan sonra cümle niteliğinde olmayan örnekler sıralanırsa bu örnekler büyük harfle başlamaz:
Bazı örneklerde -sız eki kalıplaşmıştır: densiz, hırsız, ıssız, öksüz.
Konya'da yetişen sebzeleri sayalım: marul, ıspanak, pırasa...
Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonra gelen kelime büyük harfle başlamaz: 1986 yılında fakülteyi bitirdim.
2. Dizeler büyük harfle başlar:
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi;
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.
(Kanunî Sultan Süleyman)
Savaş dediğin söz değil,
Bayrak dediğin bez değil,
Vatan için bir kez değil,
Bin ölmüşlüğümüz vardır.
(N. Y. Gençosmanoğlu)
3. Belli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar:
29 Mayıs 1453 Salı günü, 23 Nisan 1920, 1919 senesi Mayısının 19uncu günü, 29 Ekim 1923te.
4. Levhalar ve açıklama yazıları büyük harfle başlar:
Giriş, Çıkış,  Vezne, Başkan, Otobüs Durağı, Öğrenci İşleri Bürosu, 5. Kat, IV. Sınıf, E Blok.
Uyarı
Kat 5, Bölüm 6, Sınıf 3 şeklindeki yazılışlar yanlıştır.
5. Özel adlar büyük harfle başlar. Özel adların neler olduğu örnekleriyle birlikte aşağıda sıralanmıştır:
Kişi adları, soyadları ve takma adlar:
Mustafa Kemal Atatürk, Yunus Emre; Demirtaş (Ziya Gökalp), Deli Ozan (Faruk Nafiz Çamlıbel).
Kişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, unvanlar, lakaplar ve rütbe adları:
Sayın Hasan Eren, Erol Bey, Gül Hanım, Prof. Dr. Mehmet Kaplan, Doktor Behçet Uz, Yzb. Cengiz Topel.
Akrabalık bildiren kelimeler büyük harfle başlamaz: Fahriye abla, Ayşe teyze, Fatik nine, Ali enişte.
Akrabalık bildiren kelimeler başa gelerek lakap yerine kullanılırsa büyük harfle yazılır: Baba Gündüz, Dayı Kemal, Nene Hatun.
Resmî yazılarda saygı bildiren sözlerden sonra gelen ve makam, mevki, unvan bildiren kelimeler de büyük harfle başlar:
Sayın Bakan,
Sayın Vali,
Sayın Başkan,
Hitap kelimeleri de büyük harfle başlar: Sevgili Kardeşim, Aziz Dostum, Değerli Arkadaşım,
Hayvanlara verilen özel adlar: Düldül, Fino, Karabaş, Minnoş, Tekir.
Millet, boy, oymak adları: Türk, Alman; Kırgız, Türkmen; Karakeçili.
Dil ve lehçe adları: Türkçe, Rusça; Kazakça, Oğuzca, Yakutça.
Devlet adları: Türkiye Cumhuriyeti, Azerbaycan Cumhuriyeti.
Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını anlatan sözler: İslamiyet, Müslüman, Hristiyanlık, Katolik, Budist, Hanefi.
Din ve mitoloji kavramlarını karşılayan özel adlar:Tanrı, Allah, Cebrail, Zeus.
Gezegen ve yıldız adları: Merkür, Dünya, NeptünDünya, güneş, ay kelimeleri gezegen anlamı dışında kullanıldığında küçük harfle başlar.
Yer adları: Asya, Avrupa, Taşkent, İstanbul Boğazı, Konya Ovası, Zafer Meydanı, Türk Ocağı Sokağı, Gazi Caddesi, Atatürk Bulvarı.
Yer adlarında ilk isimden sonra gelen deniz, nehir, göl, dağ, boğaz vb. tür bildiren ikinci isimler büyük harfle başlar: Ağrı Dağı, Erciyes Dağı, Çanakkale Boğazı, Ege Denizi, Tuz Gölü, Tuna Nehri.
Saray, köşk, han, kale, köprü, anıt vb. yapı adlarının bütün kelimeleri büyük harfle başlar: Topkapı Sarayı, Çankaya Köşkü, Horozlu Han, Kayseri Kalesi, Mostar Köprüsü, Bilge Kağan Anıtı.
Kurum, kuruluş ve kurul adları: Selçuk Üniversitesi, Türk Ocağı, Türk Dil Kurumu, Millî Kütüphane, Emek İnşaat, Çankaya Lisesi, Yeşilay Derneği, Danışma Kurulu, Fizik Bölümü.
Kurum, merkez, bakanlık, üniversite, fakülte, bölüm vb. kuruluş bildiren kelimeler, belli bir kurum kastedildiği zaman büyük harfle başlar: Bu yıl Meclis, fazla mesai yapacak. Son günlerde Üniversitemizdeki canlılık iyice hissedilmeye başlandı.
Kitap, dergi, gazete, tablo, heykel ve hukukla ilgili kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: Nutuk, Safahat, Suç ve Ceza, Turfanda mı, Turfa mı?, Leylâ ile Mecnun; Türk Yurdu, Türkiye; Halı Dokuyan Kızlar (tablo); Düşünen Adam (heykel); Borçlar Hukuku (kanun).
Özel ada dâhil olmayan gazete, dergi, tablo vb. sözler büyük harfle başlamaz: Milliyet gazetesi, Türk Dili dergisi, Türk Yurdu dergisi.
Millî ve dinî bayramlarla bayram niteliği kazanmış günlerin adları büyük harfle başlar: Ramazan Bayramı, Cumhuriyet Bayramı, Nevruz Bayramı; Anneler Günü, Öğretmenler Günü, 14 Mart Tıp Bayramı.
Tarihî olay, çağ ve dönem adları: Kurtuluş Savaşı, İlk Çağ, Millî Edebiyat Dönemi, Tanzimat Dönemi.
Özel adlardan türetilen bütün kelimeler: Türklük, Türkçülük, Türkçe, Konyalı, Türkoloji, Avrupalı, Asyalı.
Yer ve millet adlarıyla kurulan birleşik kelimelerde özel adlar: Antep fıstığı, İngiliz anahtarı, Van kedisi, Hindistan cevizi, Japon gülü, Maraş dondurması, Brüksel lahanası.

Kısaltmaların Yazılışı
 1. Kuruluş, ülke, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları her kelimenin ilk harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır: TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), TDK (Türk Dil Kurumu), ABD (Amerika Birleşik Devletleri); KB (Kutadgu Bilig); TD (Türk Dili), TK (Türk Kültürü), TDED (Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi); B (batı), D (doğu), G (güney), K (kuzey); GB (güneybatı), GD (güneydoğu), KB (kuzeybatı), KD (kuzeydoğu) vb.
Ancak bazen kelimelerin, özellikle son kelimenin birkaç harfinin kısaltmaya alındığı da görülür. Bazen de aradaki kelimelerden hiç harf alınmadığı olur. Bu tür kısaltmalarda, kısaltmanın akılda kalabilmesi için yeni bir kelime oluşturma amacı güdülür: BOTAŞ (Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi), İLESAM (İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği), TÖMER (Türkçe Öğretim Merkezi) vb.
Gelenekleşmiş olan T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) ve T. (Türkçe) kısaltmalarının dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz.

2. Ölçü birimlerinin uluslararası kısaltmaları kullanılır: m (metre), mm (milimetre), cm (santimetre), km (kilometre), g (gram), kg (kilogram), l (litre), hl (hektolitre), mg (miligram), m² (metrekare), cm² (santimetrekare) vb.
 
3. Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla ölçülerin dışında kalan kelime veya kelime gruplarının kısaltılmasında, ilk harfle birlikte kelimeyi oluşturan temel harfler dikkate alınır. Kısaltılan kelime veya kelime grubu; özel ad, unvan veya rütbe ise ilk harf büyük; cins isim ise ilk harf küçük olur: Alm. (Almanca), İng. (İngilizce), Kocatepe Mah. (Kocatepe Mahallesi), Güniz Sok. (Güniz Sokağı), Prof. (Profesör), Dr. (Doktor), Av. (Avukat), Alb. (Albay), Gen. (General); sf. (sıfat), haz. (hazırlayan), çev. (çeviren), ed. (edebiyat), fiz. (fizik), kim. (kimya) vb.
  * * *
Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu esas alınır: cm’yi, kg’dan, mm’den, kr.un. Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde ise kısalt­manın son harfinin okunuşu esas alınır: BDT’ye, TDK’den, THY’de, TRT’den, TL’nin vb. Ancak kısaltması büyük harflerle yapıldığı hâlde bir kelime gibi okunan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın okunuşu esas alınır: ASELSAN’da, BOTAŞ’ın, NATO’dan, UNESCO’ya vb.
 
UYARI: Numara sözünün kısaltması da kelime gibi okunduğundan getirilecek olan ek okunuşa göre getirilecektir: No.lu, No.suz
  
Sonunda nokta bulunan kısaltmalarla üs işaretli kısaltmalara gelen ekler kesmeyle ayrılmaz. Bu tür kısaltmalarda ek noktadan ve üs işaretinden sonra, kelimenin veya üs işaretinin okunuşuna uygun olarak yazılır: vb.leri, Alm.dan, İng.yi; cm³e (santimetreküpe), m²ye (metrekareye), 64ten (altı üssü dörtten) vb.
  
Sert ünsüzle biten kısaltmalar, ek aldıkları zaman oku­nuşta sert ses yumuşatılmaz: AGİK’in (AGİĞ’in değil), CMUK’un (CMUĞ’un değil), RTÜK’e (RTÜĞ’e değil), TÜBİTAK’ın (TÜBİTAĞ’ın değil) vb.

Ancak birlik kelimesiyle yapılan kısaltmalarda söyleyişte k’nin yu­muşatılması normaldir: ÇUKOBİRLİK’e (söylenişi ÇUKOBİRLİĞE), FİSKOBİRLİK’in (söylenişi FİSKOBİRLİĞİN) vb.

Kısaltmalar Dizini için tıklayınız.

Resmî yazışmalarda sık yapılan yazım yanlışları ve anlatım bozuklukları için  resmî yazışma kılavuzunun "13.5. Metin İçerisindeki Yazım Kuralları" başlığını inceleyiniz.)

ÖNEMLİ NOT: Güncel Türkçe Sözlük'teki madde başları aynı zamanda kelimelerin doğru yazımı için kullanılabileceğinden bundan böyle "Yazım Kılavuzu"nun dizin bölümü yayınlanmayacaktır.

2013-2024 © Türk Dili - Doç. Dr. Ahmet KAYASANDIK
Facebook'ta paylaş
İçeriğe dön