Yunus Emre
İŞİTİN EY YARENLER AŞK BİR GÜNEŞE BENZER
İşitin ey yarenler aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan kişi misali taşa benzer
Taş gönülde ne biter dilinde ağu tüter
Nice yumuşak söylese sözü savaşa benzer
Aşkı var gönlü yanar yumuşanır muma döner
Taş gönüller kararmış sarp katı taşa benzer
Ol sultan kapısında hazret-i tapısında
Âşıkların yıldızı her dem çavuşa benzer
Geç Yunus endişeden gerekse bu pişeden
Ere aşk gerek önden sonra dervişe benzer
BANA SENİ GEREK SENİ
Aşkın aldı benden beni bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni
Aşkın âşıkları öldürür, aşk denize daldırır
Tecelli ile doldurur bana seni gerek seni
Aşkın şarabın içem Mecnun olup dağa düşem
Sensin dün ü gün endişem bana seni gerek seni
Sufilere sohbet gerek ahilere ahret gerek
Mecnunlara leyli gerek bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra bana seni gerek seni
Cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni
Yunus'durur benim adım gün geldikçe artar odum
İki cihanda maksudum bana seni gerek seni
TAŞTIN YİNE DELİ GÖNÜL SULAR GİBİ ÇAĞLAR MISIN
Taştın yine deli gönül sular gibi çağlar mısın
Aktın yine kanlı yaşım yollarımı bağlar mısın
Nidem elim ermez yâre bulunmaz derdime çare
Oldum ilimden avare beni bunda eğler misin
Yavıkıldım ben yoldaşı, onulmaz bağrımın başı
Gözlerimin kanlı yaşı ırmak olur çağlar mısın
Ben toprak oldum yoluna sen aşırı gözetirsin
Şu karşıma göğüs geren taş bağırlı dağlar mısın
Haramî gibi yoluma aykırı inen karlı dağ
Ben yârimden ayrı düştüm sen yolumu bağlar mısın
Karlı dağların başında salkım salkım olan bulut
Saçın çözüp benim için yaşın yaşın ağlar mısın
Esridi Yunus'un canı yoldayım illerim hanı
Yunus düşte gördü seni sayrı mısın sağlar mısın
ŞÖYLE GARİP BENCİLEYİN
Acep şu yerde var m'ola şöyle garip bencileyin
Bağrı başlı gözü yaşlı şöyle garip bencileyin
Gezdim Rum ile Şam'ı yukarı elleri kamu
Çok istedim bulamadım şöyle garip bencileyin
Bendeler garip olmasın, firkat oduna yanmasın
Hocam kimseler olmasın şöyle garip bencileyin
Söyler dilim ağlar gözüm gariplere göynür özüm
Meğerki gökte yıldızım şöyle garip bencileyin
Nice bu derd ile yanam ecel ere bir gün ölem
Meğerki sinimde bulam şöyle garip bencileyin
Bir garip ölmüş diyeler üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar şöyle garip bencileyin
Hey Emre'm Yunus biçare, bulunmaz derdine çare
Var imdi gez şardan şara şöyle garip bencileyin
BEN YÜRÜRÜM YANA YANA AŞK BOYADI BENİ KANA
Ben yürürüm yana yana aşk boyadı beni kana
Ne akilem ne divane gel gör beni aşk neyledi
Gah eserim yeller gibi gah tozarım yollar gibi
Gah akarım seller gibi gel gör beni aşk neyledi
Akar sulayın çağlarım dertli ciğerlerim dağlarım
Şeyhim anıben ağlarım gel gör beni aşk neyledi
Ya elim ol kaldır beni ya vaslına erdir beni
Çok ağladım güldür beni gel gör beni aşk neyledi
Ben yürürüm ilden ile şeyh sorarım dilden dile
Gurbette halim kim bile gel gör beni aşk neyledi
Mecnun oluban yürürüm ol yari düşte görürüm
Uyanıp melul olurum gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus biçareyim baştan ayağa yareyim
Dost elinde avareyim gel gör beni aşk neyledi
CANLAR CANINI BULDUM BU CANIM YAĞMA OLSUN
Canlar canını buldum bu canım yağma olsun
Assı ziyandan geçtim dükkanım yağma olsun
Ben benliğimden geçtim gözüm hicabın açtım
Dost vaslına eriştim günahım yağma olsun
İkilikten usandım birlik hanına kandım
Derdi şarabın içtim dermanım yağma olsun
Varlık çün sefer kıldı dost andan bize geldi
Viran gönül nur doldu cihanım yağma olsun
Geçtim bitmez sağınçtan usandım yaz u kıştan
Bustanlar başın buldum bustanım yağma olsun
Yunus ne hoş demişsin bal u şeker yemişsin
Ballar balını buldum kovanım yağma olsun
BENİM BUNDA KARARIM YOK
Benim bunda kararım yok, ben bunda gitmeğe geldi
Bezirgânım matâım çok; alana satmağa geldim.
Ben gelmedim dava için; benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim.
Dost esriği deliliğim, âşıklar bilir neliğim
Değşürüben ikiliğim birliğe bitmeğe geldim.
Ol hâcemdir ben kuluyam, dost bağçesi bülbülüyem
Ol hâcemin bahçesinde şâd olup ötmeğe geldim.
Bunda biliş olan canlar anda bilişirlerimiş
Bilişüben hâcemile hâlim arz etmeğe geldim.
Yûnus Emre âşık olmuş; ma’şûka derdinden ölmüş
Gerçek erin kapısında hâlim arz etmeğe geldim